Attığım başlık ilk bakışta size bir şey ifade etmeyebilir. Ancak harfleri yerine yerleştirdiğimde zihninizin boşluğu tamamlayacağına eminim...
LV... Bilinen açılımı ile Louis Vuitton... 1854’te kurulmuş Fransız moda evi, 26 milyar dolara ulaşan marka değeri ile dünyanın bir numaralı lüks markası. Bu güçten ilham alan LV, dünyanın farklı yerlerinde butikler açmayı sürdürüyor. Markanın sahibi olan LVMH grubunun kasasına yılda yaklaşık 94 milyar dolar giriyor. LV kriz dönemleri de dahil, her yıl yeni bir başarı öyküsü yazıyor.
Nasıl lüks marka olunur?
Giriş sizi yanıltmasın: LV benim favori markam değil. Ancak bu durum markanın lüksü ele alış ve koruyuş şekline duyduğum hayranlığı itiraf etmeme engel değil.
21Gram. çatısı altında gerçekleştirdiğimiz projelerde, lüks marka yönetimi sürecine dair pek çok soru ve sorunla karşılaşıyoruz.
Geride kalan 15 yılda en çok duyduğumuz soru şu: Nasıl lüks bir marka yaratabiliriz? Duyanları mutlu etmese de bu soruya ısrarla aynı yanıtı veriyoruz: Yaratamazsınız!
Siz sadece o yolu çizer, yatırımınızı ve iletişiminizi aksatmadan sürdürürsünüz. Her adımı doğru atarsanız zamanı geldiğinde (muhtemelen çocuklarınızın başa geçtiği günlerde) lüks marka titri kazanabilirsiniz. Tıpkı Louis Vuitton hikayesinde olduğu gibi...
Lüks markalar için uygulamalı LV dersleri
1. Her lüks markanın arkasında zanaate dayanan bir buluş yer alır.
İlk butiğini 1854’te açan LV, 4 yıl sonra bir ilk olan altı düz, dikdörtgen seyahat sandıklarını piyasaya sürdü. Bu şekil ve özel kanvas, sandıkları daha kullanışlı hale getirdi.
2. Zanaatini ikonlaştır.
LV’nin kullandığı özgün ‘Trianon’ kanvas kaplama, sandıkları zaman içinde prestij objesine dönüştürdü. Diğer markalar bu dokuyu kopyalamaya başladı.
3. Pahalıysan hakkını ver; en iyisini üret.
Louis Vuitton mükemmelliyetçi biriydi. En kaliteliyi üretirdi. Kâr etmek onun için geri plandaydı. LV ürünleri bu sayede alanının en iyisi olarak itibar kazandı.
4. İtibarını yay.
LV 1867’de ilk uluslararası fuarına katıldı. 8 yıl sonra Londra’da ilk LV mağazası açıldı. Uluslararasılaşmak LV’nin temel politikalarından biri oldu.
5. Değerlerini koru ve yenile.
LV kanvas dokusunu 1876’da şeritli tasarım ile değiştirdi. Eskisi fazlasıyla taklit edilmişti. 1888’de ‘LV ürünüdür’ damgalı özel logosunu tasarlandı. 1896’da hala kullanılan ‘Monogram Kanvas’ yaratıldı ve global olarak patentlendi.
6. Orijinal değerlerinden beslen; kendine has bir kültür yarat.
Avrupa aristokrasisi ve Fransız davranış biçimi... LV, üstlendiği bu değerleri yöneticilerinin konuşma biçiminden kurum içi evraklara, mağaza personelinden fuar iletişimine kadar markanın bulunduğu her noktada hissettirdi, günümüze kadar taşıdı.
7. Ürün inovasyonunu sürdür.
İlk küçük bavul, şampanya taşıyıcısı, makyaj seti, taşınabilir gardrop... LV kendi alanında hep ilkleri üretti.
8. Anlamlı bir değer politikası kurgula.
Marka bir kez bile indirime gitmedi. Lüksü demokratikleştirmek adına ucuz alt seriler üretmedi.
9. Sanattan beslen.
LV ilk yıllarından itibaren sanat ile iç içe oldu, etkinlikler düzenledi. Mağazaları içinde sanata doğrudan yer ayırdı.
10. Ünlüleri kimsenin kullanmadığı biçimde kullan.
Neil Armstrong veya Mikhail Gorbachev... LV, reklamlarında kullandığı sıra dışı ünlülerle herkesi şaşırttı; itibarını pekiştirdi.
LV’yi dünyanın en değerli markası yapan adımlar buradaki kalemlerle sınırlı değil elbette. Onun hikayesi bir asrı aşkın süredir taze; adımlara her gün bir yenisi ekleniyor.
Marka kavramını neredeyse bir asır geriden takip eden Türkiye’nin yakın gelecekte global standartlarda lüks bir moda markası yaratma ihtimali düşük. Ancak bu ve benzeri hikayelerden çıkarılacak pek çok ders var!
Comments