top of page
  • Onur Y.

Ben, Kendim ve İçimdeki Ben

Markaları insanlar yapar. Uzaktan çok kurumsal ve sistemsel görünen markaların kabuklarını soyun... Sonunda birkaç gözü kara kişiye varırsınız. Bu tespiti cebimize koyalım ve kişisel markayı konuşalım.



9 aydır yazı yazmamışım. Ayıp... Gerçekten ayıp... Özrüm kabahatim de beter: "İşler çok yoğun. Hem marka yaratma tarafında hem de marka girişimlerimizde."


Üstelik "zamanım yok" en sevmediğim ve geçerli bulmadığım mazeret. "Kendin için düşün, üret, yaz, çiz... Yaratmaya zaman ayır" derim her zaman. Telafi etmek için konuya doğrudan seninle girelim. Senin markanla, yani kişisel markanla.


Kendini neden markalamalısın?


Günümüzde iş dünyasında başarılı olmak için iyi bir eğitim ve tecrübe yeterli değil. Sanırım artık bilmeyen yok. Başarıya ulaşmak için markanı oluşturmalı, hakkındaki algıları yönetmeli ve kendini doğru bir şekilde tanıtmalısın. Görüyorum ki bunu da yapabilen pek yok.


Marka sözcüğüne takılma. Çok da anlam yükleme. Kişisel markalama, insanların senin hakkında ne düşündüğünü ve seni nasıl hatırlayacaklarını şekillendirmek için kullandığımız bir strateji. Bu stratejik eylem, sanıldığı gibi sosyal medya ile başlamış bir iş değil. Kişisel markalama hep vardı; sosyal medya bu süreci hızlandırdı ve yaygınlaştırdı.


Turkcell, Flormar, Philip Morris gibi büyük markaların yüzlerce çalışanına kişisel marka eğitimi verdim. Koca koca markalar, neden çalışanlarının birer marka gibi düşünmelerini istiyor.... Sen de bir düşün bakalım.


Sen düşünürken ben kendi yanıtlarımı vereyim...

  1. Artık kurumlar, bünyelerindeki kişi markalarının toplamı kadar değerli.

  2. Tüketiciler sadece ürün ve hizmetlere değil, markaların arkasındaki insanlara da önem veriyor.

İşte bu iki faktör birleştiğinde, şirketlerin değeri artıyor.


Şirketlerden sana dönelim. Kendini neden markalamalısın? Cevabı basit... Daha fazla para, takdir ve saygınlık kazanmak için elbette.

Benim bunlara ihtiyacım yok diyorsan, bu yazıyı okumayı hemen bırakabilirsin. Biz yola, niyetlilerle devam edelim.


Kişisel marka nasıl oluşturulur?


Kişisel markalama, insanların seninle bağ kurmalarına ve seni takip etmelerine yardımcı olur. Bunu gerçekleştirmek için öncelikle sen kendinle bağ kurmalı, içindeki seni iyi tanımalısın. Yazıya bu nedenle Ben, Kendim ve İçimdeki Ben ismini verdim.


Sen, Kendin ve İçindeki Sen... Emin ol üçü de ayrı kişi. Detaya girip, kendine objektif bir gözle bakarsan anlayacaksın. Kişisel markanı oluşturmak için, üçünü de aynı hizaya getirmeli... Ya göründüğün gibi olmalı ya da olduğun gibi görünmelisin.


Klasiktir... Bu işe başlarken öncelikle kendini ve yeteneklerini iyi anlaman gerekiyor derler. Haklılar. Kendine şu soruları sorabilirsin: "Ben ne yapabilirim?", "Neleri seviyorum?", "Nasıl biriyim ve nasıl biri olmak istiyorum?".


Elbette bu sorulara doğru cevap verebilmek için öncelikle kişilik tipini bilmelisin. Merak etme... Dünyadaki insanların %99,9'u, 16 kişilik tipinden hangisine ait olduğunu bilmiyor. Hemen öğrenmek için alttaki linke tıklayabilir, benim en beğendiğim kişilik tipi analizi olan 16 Personalities testini çözebilirsin.



Bu test, karakterini daha iyi anlamanı sağlayacak. Değerlerini netleştirecek. Güçlü ve zayıf yanlarını ayrıntılı bir şekilde fark edeceksin. İçinde bulunduğun ya da kurmayı hayal ettiğin markanın, sana uygun olup olmadığını anlayacaksın.


Kişisel markanın aşamaları


Kendini analiz ettin... Kişilik tipini biliyorsun... Gerçek senle, algılanan ya da algılatmak istediğin sen arasındaki mesafeyi de gördün. Ölçtün, biçtin. Geriye o mesafeyi kapamak kalıyor. Bilginle, mesleğinle, eğitiminle, birikiminle, konuşmanla, giyiminle, beden dilinle, sosyal hayatınla, online görünürlüğünle, yazdıklarınla ve çizdiklerinle... Yani tüm varlığınla.


Kolay mı... Hiç değil. Adımları saymak ise çok kolay...

  • Hedef kitleni belirle.

  • Kendini hedef kitlene pazarlamaya hazır ol.

  • Hangi alanda uzman olduğunu ve ne tür bir fayda sağladığını net bir şekilde belirt.

  • Hikayeni ve değerlerini kullanarak, kendini rakiplerinden ayır.

  • Sosyal medyanı benliğine ve bireysel hikayene göre düzenle.

  • Bugünkü haline değil, olmak istediğin hale odaklan.

  • Sosyal medyada varlık göster.

  • İçeriklerini hayaline uygun biçimde hizala.

  • İnternet üzerindeki varlığını sürekli güncelle.

  • Değerli içerikler paylaş.

  • Online etkinliklere katıl.

Listeyi daha da uzatabilirim. Ancak gerek yok. Çünkü bugünün konusu başlık. Yani kendini fark etmek. Şimdilik bu yeterli.


Kişisel markalama, seni rakiplerinden ayırmak için güçlü bir araç. Üstelik bu, doktor, diyetisyen, müzisyen, mimar, ressam, yazar veya şef gibi sadece belli meslekler için değil; herkese lazım bir araç.


Sen kendi algını yönetmezsen... Birileri senin adına karar verir ve seni yönetir.

Bana kalırsa seni kimse yönetmemeli. Sence?


1.338 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page