top of page
  • Onur Y.

Geleceğinizi Marka Zekanız Belirleyecek!

Güncelleme tarihi: 22 Nis 2020

Marka zekanız ile finansal durumunuz arasında doğrusal bir ilişki var. Markanız ne kadar zekiyse, cebiniz de o kadar dolu. Gelin bu cazip ilişkiye göz atın!



Gerizekalıyız. Ben, siz, hepimiz.


Üstünde Türkiye Cumhuriyeti yazan pasaport taşıyorsak gerçekte ne kadar akıllı olursak olalım, marka konusunda gerideyiz. Markalaşmada topyekün zeka geriliği yaşıyoruz.


Yüksek bir IQ'nuz olabilir. Hatta benim duygusal zekam da (EQ) hiç fena değil diyebilirsiniz. Yetmez. Bize gereken BQ'dur; marka zekasıdır. Şirketinizin, kariyerinizin, gelirinizin hatta çocuklarınızın geleceği, yüksek bir marka zekasına sahip olmanıza bağlıdır.


Mesele Marka Ekonomi

Gayri safı milli hasıladaki artış, ekonomik büyüme, kişi başına düşen milli gelirdeki yükseliş gibi 20. yüzyıldan kalma ekonomik verileri bir tarafa bırakın. Soyut şeyler ekonomisine odaklanın.


İzin verin size eşlik edeyim...


  • Brand Finance'in 2019 verilerine göre dünyanın en değerli markası Amazon. Elle tutulmayan ve gözle görülmeyen değeri 185 milyar doların üzerinde. Sadece bu soyut bedelle, Borsa İstanbul'da faaliyet gösteren tüm Türk şirketlerini satın alabilirsiniz.

  • Türkiye'nin en değerli markalar listesinde bırakın 100'ü, ilk 1.000'e girmeyi başarmış tek bir markası yok.

  • Global 500 markanın toplam soyut değeri yaklaşık 6.9 trilyon dolar. Bu ekonomik gücün yarısından fazlası Amerikan markalarına ait. Hani şu geçen aylarda kafa tuttuğumuz, boykotla tehdit ettiğimiz ülkeye.

  • Burun kıvırdığımız, ucuz üretici dediğimiz Çin bile markalaşmayı öğrendi. İlk 500'deki işletmelerinin toplam marka değeri 1.3 trilyon dolar. Ürettikleri katma değerle dünyada ikinci sıradalar.

  • Takip eden Japon, Alman, Fransız ve İngiliz markaların birleşik değeri Amerikan şirketlerin yarısı bile etmiyor.

  • En değerli markamız, can taşıyan Türk Havayolları'nın değeri paket taşıyan ve üretimi olmayan Amazon'un 100'de birinin altında.


Markalaşamazsak Ne Olur?

  • Dışa bağımlı, her türlü manipülasyona açık, geçirgen bir ekonomimiz olur.

  • İçeride alın teri ve binbir uğraşla kazandığımız paralar dışa akmaya devam eder. Modern sömürü düzeni sürer.

  • Malımızın kıymeti azalır. Katma değer sağlamadığımız için mamül üretenin ötesine geçemeyiz.

  • Soyut kazanç elde edemediğimiz için somut milli yatırımlar gerçekleştiremeyiz. Oysa yüksek çarpanlı kazanç elde etsek, alt yapı, eğitim, sağlık, teknoloji, ARGE gibi alanlara para kaydırabiliriz.

  • Markalaşamayan işletmeler rekabet avantajı elde edemez. Günlük yaşar ve kısa ömürlü olur. Kalifiye bir insan kaynağı oluşturamaz. Ekibine değer katamaz.

  • Beyin gücü dışarıya kaymaya devam eder. Büyük markalar en parlak gençleri tavlar ve ülke dışına çıkarır.

  • Ekonomik baskınlıkla kültürel asimilasyon birleşir. Gündelik yaşamınız bile global markaların kontrolüne geçer.


Türkiye'den dünya markaları çıkarmakla neden kafayı bozduğumu umarım daha net anlatabilmişimdir.

Keşke herkes bozsa...


218 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page