Dünya genelinde her yıl, 100 yeni girişimcinin 99'u kaybediyor. Kazanan sadece 1 kişi. Acı ama gerçek bu. İşin aslı kaybetmek harika bir duygu. Elbette yolun sonunda kaybetmeyi öğrenime çevirebiliyorsan!
Çocukluğumdan beri kaybetmekle ilgili ciddi sorunum var. 40 yaşına geldim hala değişmedi. Öyle ki arkadaşlarla evde toplandığımızda bile bana Tabu ve benzeri oyunları oynatmıyorlar. Çünkü kazanmak için her şeyi yapıyorum. Komik ama saldırganlaşıyorum. Rakibi kışkırtıyor, kuralları esnetmeye çalışıyor, oyunda açık arıyorum.
Derine inip psikanaliz yaptırmam gerek. Çok da gönüllü olmayarak tedavimi eşim üstlenmiş durumda. Terapi 7 yıldır sürüyor; pek bir ilerleme yok.
İstatistiklerle aram iyi olduğu için, herkesin kazanamayacağının net olarak farkındayım. Kaybetmenin normal bir süreç hatta doğa kanunu olduğunu da biliyorum. Yine de bu işe isyanım var. Değer verdiklerimin kaybetmesine de öyle.
Bakış Açısı Değişikliği
Okulların çocuklara genç yaşta kaybetmeyi öğretmesi gerek. Daha doğrusu kaybetmek diye bir şey olmadığını... Klasik eğitim sisteminden bunu beklemek saflık olur. Okul ya da üniversite, öğrencilerine kazanmayı öğretmiyor; kaybetmeyi nasıl öğretsin...
Hayat ise farklı. Bakış açını değiştirince anlıyorsun... Gerçekte kaybetmek diye bir şey yok. Ya kazanırsın ya da öğrenirsin. Bu iş bu kadar basit.
Girişimcilik dediğin şey, bıçak sırtı bir iş. Daima veriyle konuşurum, yine aynı şekilde anlatayım... Her yıl dünya genelinde 50 milyon yeni iş kuruluyor. Bu girişimlerin %90'ı yani 45 milyonu yıl sonunu göremeden kapanıyor. Geriye kalan 5 milyon işletmenin %90'ı zarar ediyor. Kapanmıyor ama sürünüyor. Az ya da çok, para kazanan girişim sayısı sadece 500.000. Oran yalnızca %1.
Şöyle anlatmak daha etkili: Yeni bir iş kurma isteğin mi var? Kafana kazı... %90 batacak, %99 ihtimalle de para kaybedeceksin. Ancak yine de yola çıkacaksın. Çünkü senin bir hayalin var. Aynı zamanda umudun.
Kaybetmeyi Unutma Şekli: Good for You
Okulun sana para kazanmayı öğretmediği konusunda hemfikir miyiz? Güzel.
Klasik eğitim sistemi ara eleman yetiştirir. Para kazanmayı bilen az sayıda kişiye, onlara hizmet edebilecek profilde bireyler gerekir.
Eskiden efendiler ve köleler vardı. Bugün efendiler ve uşaklar var. Biz bu uşaklara, beyaz yakalılar diyoruz. Mevki, titr, filodan gelen otomobil ve farklı sosyal imkanlarla uyuşturulmuş bir topluluktur bu. Pastadan bir çatal tadarlar. Ancak asla tamamını yiyemezler. Sanayi devriminin sonucudur bu.
Bilgi ve iletişim ekonomisi işleri kısmen değiştirmiştir. Dijitalleşme yeni bir çalışma kültürü yaratmıştır. Bana inanmıyorsanız etrafınızdaki gençlere bakın. Onlar anne ve babaları gibi değiller. Özgür olmak istiyorlar. Kendi işlerini kurmayı, gerekirse az kazanmayı ancak özgür ve mutlu yaşamayı tercih ediyorlar.
Good for You bu kişilerin yoludur. Asla bir kahve dükkanı ya da zinciri değildir. Girişimcileri bir araya getiren çatıdır. Kendi hikayesini yazmak için bedel ödemeye hazır kişilerin adresidir.
Hayat Okulunda Okumak
Good for You'lu olma şekli, yeni dünya yoludur. Burası bir Hayat Okulu'dur. İnsanların girişimciliği uygulamalı olarak öğrendikleri buluşma noktasıdır.
Peki Good for You dünyasına dahil olan herkes başarılı olabilir mi? Bu aileye dahil olan tüm girişimciler kazanabilir mi? Keşke mümkün olsa ancak cevap hayır.
Girişimcilikte herkesin kazanabildiği bir denklem yoktur. Ancak Good for You yeni bir felsefedir. Burada herkes ya kazanır ya da öğrenir. Good for You sözlüğünde kaybetmek yoktur.
Nasıl oluyor, tane tane yazarak bitirelim...
Bir işe tek başına giriştiğinde başarma ihtimalin %1'dir.
Good for You, önce riskleri 10'a böler.
Yatırım maliyetini minimuma indirir. Potansiyel sorunları baştan azaltır.
Ardından seni eğitir. Burada kahveci olunmaz, girişimci olunur.
Sistemde bireysellik yoktur. Burası seni bir topluluğun parçası yapar.
Diğer franchise modellerinin aksine Good for You'da her şey paylaşılır. Motivasyon da enerji de başarılar da sorunlar da.
Kolektif akıl devrededir; iş modeli seni oyunda tutmak için elinden geleni yapar.
Yolun sonunda amaç, başarılı olma ihtimalini 10 ile çarpmaktır.
%1 başarılı olmak ile %10 arasında büyük fark vardır. Riskler de indirildiği için bu oran daha da yükselir.
Vahşi kapitalizmde başarısızlık büyük çöküşler getirebilir. Good for You iş modelinde ağır borç yükleri yoktur. Düşenlerin kalkması çok daha kolaydır.
Tüm bunlar 35.000 TL + KDV gibi bir yatırım ile gerçekleşir.
Good for You'dan alacağın uygulamalı eğitim ve mentorluk, tek başına bile bu bedelin 10 katı değerdedir.
Good for You 90'a yaklaşan şubesiyle Türkiye'nin en hızlı büyüyen kahve zinciri. Aynı zamanda ülkenin en kısa sürede, en yüksek değerlemeye ulaşmış girişimlerinden biri.
Bizim için gerçek başarı hedefi, kazanan ya da öğrenen... Yani kaybetmeyen bir aile yaratabilmektir. Gerisi teferruattır.
Comments