Farklı zamanlarda 5 kez yazdım. Doğru şartlar olmadan girişmeyin, yoksa iş size girişir dedim. Girişime teşvik iyidir, ancak pompaya dikkat diye ekledim. Kral çıplak diyerek uyardım. Anlatmaya devam edelim...
"Girişimcilikle ilgili konuşmayan yok. Oysa bana göre, doğruları konuşan yok. Konu mühim. Konu kritik. Yeni bir pencereden anlatılması elzem. Birilerinin kral çıplak demesi şart."
Üstteki satırlar, 2019 Aralık ayında kaleme aldığım yazıdan. Az sonra okuyacaklarınız ise 2020 yılında benzer ana fikirle yazılmış bir diğer köşe yazımdan...
01. Haberlerde gördüğümüz pırıltılı "exit"ler oranlamada 10.000'de 1 bile değil. Gerçek veriler dürüstçe anlatılmıyor. Halbuki "over optimism" girişim işindeki en büyük bela.
02. Y kuşağında girişim odağı yatırım-finansman ve exit-para. Oysa para sebep değil sonuç.
03. Girişimciler ne sattıklarını ve nasıl yaptıklarını anlatıyor. Kimse niçin yaptığının farkında değil. Oysa dünyayı değiştiren işler niçin sorusunun yanıtında.
04. Hepsi fikrine aşık. Maalesef çoğu çoktan satüre pazarlarda, internetten ucuza yaparım hayali ile kurulmuş kötü fikirler. Dinleyen yok. Eleştiri kabul eden az.
05. Benim fikrim var diyen çok. Güzel. Ancak mesele fikir değil. Aslolan yıkıcı yenilik getiren bir iş modeli icat etmek. Üzücü olan ne biliyor musunuz... Bunu söyleyince şunu soruyorlar: İş modeli ne demek?
Her buluşmada yaklaşık 150 girişimci adayı ile temas ettikten sonra diyorum ki... Asıl mesele girişimci olmak değil. Girişmemeci olmak. Girişin... Ama doğru şartlarda. Yoksa kalkıştığınız iş size girişir!
Başarı hikayeleri gerçeklerden daha çekici
Trendyol, Yemeksepeti, Iyzco... Başarı hikayelerini herkes sever. Bizim gibi sürece değil sonucu odaklı toplumlar ise daha fazla.
Büyük para vuran girişimci hikayesi seksidir. Bu öyküler umut tacirlerinin ağzında sakıza döner. Oysa aradaki zorluklar, iniş ve çıkışlar anlatılmaz. Başaramamış yüzbinlerden ise kimse söz etmez. Çünkü başarısızlık sattırmaz ve okutmaz.
Bu pompalama çok tehlikeli bir atmosfer yaratır. Kısa yoldan, mümkünse de çok çalışmadan para kazanmaya odaklanmış bir gençlik meydana gelir.
Burada duralım ve şöyle diyelim... Bir elin parmaklarını geçmeyen magazinsel başarı öykülerinin seni hipnotize etmesine izin verme genç dostum. İzin ver, sana gerçeği matematikle anlatayım. Çünkü rakamlar yalan söylemez...
Başarı şansın 100'de 1
Her yıl dünya genelinde 50 milyon yeni iş kuruluyor. Bu girişimlerin %90'ı yani 45 milyonu yıl sonunu göremeden kapanıyor. Geriye kalan 5 milyon işletmenin %90'ı zarar ediyor. Kapanmıyor ama sürünüyor. Az ya da çok, para kazanan girişim sayısı sadece 500.000. Oran yalnızca %1.
Şöyle anlatmak daha etkili: Yeni bir iş kurma isteğin mi var? Kafana kazı... %90 batacak, %99 ihtimalle de para kaybedeceksin. Hele yola çıktığın yer "olmazlar" ülkesi Türkiye ise şansın daha da düşük.
Amerika'da bir kişi yaptıysa herkes yapabilir derler. Japonya daha da ileridir... Bir kişi yaptıysa, hepimiz yapabiliriz. Birleşelim, öğrenelim ve birlikte yapalım derler. Türkiye'de ise yapan adama kısmetli damgası vurulur. Övgü alırsın ama içten içe herkes düşmeni bekler. En yakınındakiler bile.
Ne yapalım o halde... Oturup bekleyelim mi dediğini duyar gibiyim. Aksine... Sakın oturma. Daima yürü. Şunu unutma, sen yürüdükçe yol sana görünür. Ben demiyorum. Rumi diyor.
ANCAK...
Etrafa aval aval bakarak yürümek olmaz. Yere sağlam basmalı ve adımlarını doğru yöne atmalısın. Yola çıkmadan önce de farkındalığını artırmalısın.
Şunu da unutmamalısın... Herkes kendi işini yapmak ister ancak herkes girişimci olamaz. Girişimcilik sana göre olmayabilir.
Yazıyı madde madde bitirelim...
Başarma şansın iyi ihtimalle %1. Bunu bilerek yola çık.
Girişimcilik hikayesi kalem kağıtla değil... Kan, ter, gözyaşıyla yazılır. Baştan kabullen.
Çok yetmez... Köpek gibi çalışacak, yapmaktan hoşlanmadığın şeyleri yapacaksın.
Yolda pek çok kişiyi geride bırakacaksın. Beynine çöp atanları hayatından çıkaracaksın.
Gözlerin açık, odağın keskin ancak kulakların tıkalı yürüyeceksin.
Paran yoksa sen konuşacaksın.
Hikayeni ve hayallerini bağıra çağıra anlatacaksın.
Para kazanmayı unutacaksın. İşini gerçekten iyi yapmaya odaklanacaksın.
Sana inanan ya da seninle benzer yolda yürüyen kişileri bulacak, yol arkadaşları edineceksin.
Her gün hatta her saat bedel ödeyeceksin.
Girişimcilik budur. Ve bunun başka bir yolu yoktur.
Şimdi sorarım sana... Girişecek misin?
Comentarios