top of page

2025'in Kalanında Küçük Markalar Nasıl Ayakta Kalabilir?

  • Onur Y.
  • 25 Mar
  • 4 dakikada okunur

Yaşadığımız sosyo-politik kaos, ağırlıklı dijitalde iş yapan küçük ve orta ölçekli markaları vuracak. 2025'in kalanı onlar için zor geçecek. Bu zaman diliminde küçük markalar ve girişimciler ne yapabilir, konuşalım...



Konumuz ekonomi ve küçük markaların hali... Ancak önce yaşananlarla ilgili bir çift laf söylemekte fayda var.


Hiçbir siyasetçinin hayranı ya da fanatiği değilim. Yaşamım boyunca parti üyesi olmadım ve siyasi partilere iş yapmadım. Yaratıcılık ve uzmanlığımızın yaftalanma riski beni hep korkuttu. Siyasal iletişimden daima uzak durdum.


Aklımın yettiği andan bugüne, fikirlerine – ideallerine – yaptıklarına – vizyonuna bağlı olduğum tek bir devlet adamı var: Mustafa Kemal Atatürk.


Olayların sıcaklığı içinde Atatürk'ün çok bilinmeyen bir sözünü buldum. Şöyle demiş zamanında:

“Bütün dünya bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur.

Yalnız bir kuvvet vardır: o da millî egemenliktir.

Yalnız bir makam vardır: o da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”


İnanıyorum ki, bu sürecin sonunda… Mutlaka milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyeti galip gelecektir.


Bu yazı sosyal ya da politik bir analiz değil. Uzmanlığım da değil, haddim de... Benim ilgilendiğim ve dikkat çekmek istediğim konu, süreçten etkilenen küçük markalar ve girişimci markaları.


Bir haftadır sosyal medyadan şöyle mesajlar alıyorum:

  • Tam da işlerimiz yoluna girmişti; satışlar bıçak gibi kesildi. N'apacağız şimdi?

  • Marka kurma arifesindeyim... Süreç tamamlanmıştı. Ertelemeli miyim?

  • Markamızın tüm geliri dijital dünyadan. Bu ortamda nasıl iletişim yapabiliriz?

  • Acilen ve hızla kampanya yapsam işlerim düzelir mi?


Aslında tüm soruların tek bir yanıtı var: Hiçbir şey yapmayın. Durun. Kontağı kapatın ve bekleyin. 1-2 ay sonra duruma bakarsınız. Elbette böyle bir dünya yok. Çünkü 3-5 günlük kayıp bile, küçük markaların nakit akışında büyük sorun demek. Durmak, kapanmak ile eşdeğer.

Son 1 haftada yaşadıklarımız sadece ekonomiyi değil; güveni, morali ve geleceğe dair inancı da sarstı. Bu kısa zaman diliminde...

  • Borsa 2 trilyon TL eridi.

  • Ülkemizin risk primi yükseldi.

  • Gecelik faiz oranları ve bankaların borçlanma faizi arttı.

  • Bankacılık sektörü 20 yıldır ilk kez %30'a yakın değer kaybetti.

  • 25 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervi buharlaştı.


Bu olanların hiçbiri senin suçun değil. Ama etkisi en çok sana dokunacak: dijitalde büyümeye çalışan, reklam bütçesi sınırlı, üretimini zor döndüren o küçük işletmeye… Bu yüzden şimdi sağduyuyla, akılla ve stratejiyle ilerleme zamanı.


İşte bu çalkantılı dönemde küçük işletmelere yol göstermesi için hazırladığım 10 maddelik bir tavsiye rehberi...


#01 – Hasar Tespiti

Önce tabloyu gör.

Borsa, kurdaki oynaklık, faiz ve güven erozyonu...

Gündem seni doğrudan ilgilendiriyor.

Sebebi sen olmasan da, gemiyi düzlüğe çıkarma görevi sende.

Silkelen ve dümenin başına geç.


#02 – Büyükler Sarsılır, Küçükler Yok Olur

Büyüklerin sermayesi var, ortakları var, kriz masaları var.

Senin markanda ise sadece sen varsın.

Bir başınasın ve bu gerçeği fark etmek zorundasın.

Hepimizin temennisi istikrar ve düzen olsa da, 2025 kolay geçmeyecek.

Artık “hayatta kalma modu”nu açma zamanı.


#03 – Panikleme. Planla.

Günlük satışlara değil, toplam tabloya bak. Masrafları kes.

Stoklarını, reklam bütçeni yeniden hesapla. Yeni projeleri ertele.

Rolantide kal. Bu dönem, “daha çok yapmak” değil, “akıllıca azaltmak” dönemi olacak.


#04 – Müşterinin Halini Anla

Tüketici davranışı değişti. Moraller bozuk, harcama isteği az.

Bu dönemde satmaya değil, yaklaşmaya çalış.

İyi iletişim, iyi üründen önce gelir.

Empati kuran markalar, bu dönemde görünür kalacak.


#05 – İçeriğini Sert Değil, Gerçek Yap

Büyük indirimler, panik kampanyaları, bağıran mesajlar...

Bu dönemde, eskisi gibi işe yaramayacaktır. En azından bugünlerde.

Daha az post, daha çok anlam dönemine girdik.

Daha az kampanya, daha çok empati yapman gerek.

İçerik stratejini gözden geçir ve yeniden oluştur.


#06 – En İyi Ürününe Odaklan

Bu dönemde 20 ürün değil, en çok satan 1 ürün konuşur.

Tüm odağını oraya ver.

“Bu ürün şu an neden önemli?” sorusuna tek cümlelik net bir cevap hazırla.

Az mesaj hakkını doğru ürüne harca.


#07 – Sadık Müşterine Sarıl

Yeni müşteri bulmak zor, pahalı ve belirsiz.

Ama seni bir kez tercih eden, bir daha edebilir.

Onlara dön. DM’den yaz. Mail at. Destek istemekten çekinme.

Bu dönem, “müşteri tutan” kazanır.


#08 – Göster Ama Gösteriş Yapma

Ürününü paylaş, görün. Ama “işler şahane” diye bağırma.

İnsanlar doğru markalara bağlanmak istiyor.

Dürüst ve samimi ol.

Bu dönem sosyal medya bir tavır mecrası.

Tanıtımı dozunda tut, empatiyi elden bırakma.


#09 – Yalnız Kalma, İş Birliği Yap

Benzer profildeki işletmelerle ortak hareket et.

Trafik paylaş, müşteri değiş tokuşu yap.

Bu dönemde bireysel çırpınış değil, kolektif akıl kazandırır.

Sektör dışı markalarla bile iş birliği mümkün. Yeter ki yaratıcı ol.


#10 – Bugün Ayakta Kalan, Yarın Büyür

Zor zamanlar markaları test eder.

Dilin, tavrın, duruşun seni ya marka yapar ya da silikleştirir.

“Benim suçum yok” deme hakkın olsa da, işini korumak senin sorumluluğun.

Hayal ve hedeflerine bağlı kal. Vazgeçme.


Her kriz aynı zamanda kim olduğunuzu gösteren bir aynadır.

Hiçbir marka ya da kazanılacak hiçbir bedel, ülkemizin geleceğinden önemli değildir.

Ancak şunu da unutmayalım... Küçük markaların arkasındaki girişimcilerin çoğu, bu ülkeye inanan pırıl pırıl gençler. Aklı ve fikri olan, temiz insanlar. Bu topraklarda yatırım yapan güzel zihinler.


Gençlerin iş hayallerinden vazgeçmesine ve umutsuzluğa kapılmasına gönlüm razı gelmiyor. İşte bu nedenle gece gündüz, ne yapabilirim diye düşünüyorum.


Her şeyi bildiğimi iddia edemem. Ancak bazı şeyleri görebiliyorum. İşte bu nedenle aklım fikrim, küçük markaların ve girişimcilerin emrinde. Paylaşım kapılarım sonuna kadar açık.


Duruşunuzu bozmayın. İletişiminizi düşürmeyin.

Bu fırtına da geçer.


Bu yazıyı bir başlangıç kabul edin. Tüm iş ve güç arasında, sadece bu işe zaman ayırmaya ve sizin için akıl-fikir üretmeye devam edeceğim.





Comments


Ara sıra zihin açan mesajlar almaya ne dersin? 

Görüşmek üzere!

© 2019 Tüm içeriklerin görsel ve yazılı hakkı Onur Yanık'a aittir. 

bottom of page