Bu yazıda başlıktaki hariç, 40 tane "değil" kullanacağım. Biri gitti bile. Neden 40 derseniz... Taze kırkım da ondan.
Marka mal değildir. Hizmet de değildir. Satmak ya da pazarlamak da sizi marka yapmaz. Marka yaratmak ötesidir.
Ne marka değil biliyoruz derler. Güzel bir logomuz, havalı bir sloganımız var diye gösterirler. Oysa bunlar kozmetiktir. Marka renkli bir çizim ya da afili bir söz değildir.
Ben söylemeyim sen anlat der sorarsınız: Marka nedir? Prestij, itibar, değer, statü diye cevaplarlar. Hem hepsidir, hem de hiçbiri değildir.
Yasal haklarınız çok önemlidir. Ancak marka sadece telif değildir. Türk Patent Enstitüsü size belli bir hak verir; işinizi marka yapmaz.
İyi satan, yüksek ciro yapan, güzel kar eden biz zaten markayız der. Değildir. İşler bir anda terse dönebilir. Marka satış değildir, ciro değildir, kar değildir.
Belli bir kesim de üretime takmıştır. Koca binalarını, dev fabrikasını, büyük para saydığı makine parkurunu göstermeye bayılır. Üretmeden hiçbir şey olmaz; ancak sadece üretim marka değildir.
Değillerin öncesine "marka olmak" koyarak okumaya devam edin... Memnun müşteri değildir. Hizmette kusur etmemek değildir. Güler yüzlü servis değildir. Kalite değildir. Garanti değildir. Satış sonrası hizmetler değildir. Güçlü dağıtım ağı değildir. Sertifikalar değildir. Ödül kazanmak değildir.
Yurt dışında ofis kurmak değildir. Çok ülkeye satmak değildir. Eskiye uzanan kuruluş tarihi değildir. Reklam vermek değildir. Ünlü kullanmak değildir. Tanınır ya da bilinir olmak değildir. Haberlere konu olmak değildir.
Değil, değil, değil... Marka ne değildir anladık. Nedir onu da söyle, değilin yanında olanı da bilelim derseniz... Az konuşacağım fazla değil.
Herkes ne sattığını bilir. Nasıl sattığı da bellidir. Üstte sıraladıklarımın hemen hepsi nasıl kapsamındadır. Ne ve nasıl sizi marka yapmaz. Mesele bunları anlatmak değildir.
Bununla beraber 36 değil etti. Şimdi 37 oldu.
Marka olmak ne ve nasılı anlatarak değil, niçine cevap vererek başlar. Neden o işi yapıyorsunuz... Yani neyi temsil ediyorsunuz... Yataktan niçin kalkıyor, işinizde, sektörünüzde, ülkenizde ve dünyada neyi değiştiriyorsunuz?
Bu soruların kesişimi sizi marka fikrine götürür. Fikri keşfedince pat diye marka olunmaz elbette. Öyle kolay değildir. Fakat olmak için ilk adımı atarsınız. Ardından bu fikri sürekli, tutarlı ve yaratıcı bir şekilde işlersiniz. Ana fikrinizle söz verir, ardından her zerrenizle o sözü tutarsınız.
İşte marka budur. Kısa ve öz oldu, yine de anlatabildim değil mi?
40'ı bulduk. Şimdilik buraya kadar.