Dünya değişiyor sözünü duymaktan sıkıldınız, eminim. Ben size nereye doğru değiştiğini ve o yeni dünyada markanızla nasıl para kazanabileceğinizi anlatayım.
"Salgında iki önceliğin var. Önce sağ kal. Sonra bu süreçten markanı sağlam çıkar. Ve işine yeni bir anlam kat!"
Yukarıdaki sözü Nisan başında, karantina döneminde kaleme alıp, internet sitemin açılışına ekledim. Çünkü basit kelimelerle çok önemli tavsiyeler veriyordu.
Sağ kal. Anlamayan yoktur herhalde. Kurallara uy, korun. Önce kendine iyi bak, sonra sevdiklerine sahip çık.
Kriz yönetimi planı oluştur. Defalarca yazıp çizdiğim önerileri uygula. Zarar göreceksin elbet, ancak her şeye rağmen bu süreçten markanı sağlam çıkar. İtibarını zedeleme. Burası da tamam.
Gelelim en kritik yere... İşine yeni bir anlam kat. En önemli yer burası. Ne kadar anlaşıldı süpheliyim. Açalım.
Markalar ve Anlamlı Markalar
Dünyanın en önemli iletişim gruplarından biri olan Havas, yıllardır bir araştırma üzerinde çalışıyor. İncelemenin merkezinde yer alan soru basit: Yarın, tek parmak şıklamasıyla dünya üzerindeki markaların tamamı yok olsa... Kaçı için üzülürsün?
Cevap %22. Yani piyasada olan her 10 markadan 8'i, kimsenin umrunda değil. Geriye kalanlar, tüketicisinin hayatında belli bir değeri ifade eden markalar. İşte bunlara anlamlı markalar (meaningful brands) diyoruz.
Bakın... Dünya tarihi boyunca hiç bu kadar fazla markamız olmamıştı. Sadece Türkiye'de tescilli 2 milyon marka var. 300.000'i de tescil onayı bekliyor. Yani her sektörde ve işte çok sayıda marka var. Gel gelelim 10 markadan 8'i olmasa da olur isimler. Sözde marka yaratmışlar; ancak özde yoklar.
Şimdi bunun üzerine pandemiyi ekleyin. Kafaların %100 olmasa bile, ciddi oranda değiştiğini... Önceliklerimizin farklılaştığını, hayata başka bir gözle baktığımızı düşünün...
Örnekle anlatayım isterseniz... Bir müşterim Londra'da yaşıyor. 100 milyon doların üzerinde nakdi serveti var. Garajındaki araçlarının değeri 2 milyon doların üzerinde. Pandemi boyunca defalarca konuştuk. Pek çok şey anlattı. Şu sözü hala kulaklarımda çınlıyor: "Onur... Dünyanın en lüks araçları aşağıda yatıyor. Bırak kullanmayı, garaja inmeye bile korkuyorum. Zaten binmekte gözüm yok. Gönül rahatlığıyla dışarı çıkıp, birkaç sokak yürüsem yeter. Gerçek lüks buymuş."
Kafanızda bir şeyler oluşmaya başladı mı? Öyleyse devam.
Ne Değişiyor?
Bu yazıyı kaleme alırken, Silk & Cashmere'in sahibi olan Ayşen Zamanpur'un Linkedin mesajıyla karşılaştım. Kendi sektörünü baz alarak "The Show is Finished" demiş.
Şöyle devam ediyor: "Havalı devasa ofisler küçüldü. kapandı. Büyük defileler bitti. Her yerde mağaza açma, her köşeden ceee diye çıkma devri bitti. Modada koleksiyon sayısı azaldı, azalacak. Fuarlar muhtemelen dijitalleşecek. Geri dönüşümlü, çevreci, iyi amaçlı olmak şart.
Hemen değil ama orta vadede jan jan, gösteriş bitiyor. Kalite, kalıcılık, kullanış öne çıkacak. Şeffaf, temiz, makul fiyatlı, iyi kalpli ve muhakkak dijital dönüşümü tamamen başarmış, gerçek omni channel markalar yaşayacak."
Sözlerin tamamına katılıyorum ve altına imzamı atıyorum.
Kelimeleri parça parça alın ve toplayın. Üstüne de ANLAMLI MARKA başlığını koyun. Ve şunu aklınıza yazın: Ya anlamlı olursunuz ya da yok olursunuz!
Her Yerde Anlam
Moda markası olmanıza gerek yok. Pirinç de satsanız, mobilya da üretseniz fark etmez. Kurumsal ya da bireysel girişim olmanız da durumu değiştirmez. Ya işinize, ürünün ötesinde bir anlam katarsınız ya da yavaş yavaş piyasadan silinmeye razı olursunuz. Bu kadar net.
Üstelik anlamlı gibi olmak yetmez. Yemezler. Bu işi bir sosyal sorumluluk projesi veya PR faaliyeti olarak görmeyin. Bütüncül bir işletme felsefesinden söz ediyorum; dönemsel bir faaliyetten değil.
Pandemi sonrası nasıl işe geri dönerim, tekrar nasıl para kazanırım, markamı hangi adımlarla büyütürüm diyen arkadaşım... Cevap çok açık: Anlamını keşfederek ve dünyaya anlatarak.
Bulması kolay mı? Değil.
Herkes bunu başarabilecek mi? Hayır.
Bana göre bundan daha iyi bir fırsat olamaz. Şanslısın, çünkü pandemi sonrası dönem anlamlı markaların devri olacak.
Tamam... Belki bir Amazon, Apple ya da Nike olamayabilirsin... Ancak kendin olarak, beraberinde anlamlı işler yaparak sektöründe iz bırakabilir ve daimi bir müşteri kitlesi oluşturabilirsin.
Anlam nasıl bulunur ve uygulanır... Hayatta en iyi yaptığım iş bu. Fakat sana söylemeye niyetim yok. Ne kadar ekmek o kadar köfte. Uygulacak olan sensin. Bulan da sen olmalısın.
Hadi bakalım. İyi anlamlar.