Reklam iyi hoş güzel. Eğlenceli. Ancak artık işe yaramıyor. Size bunu itiraf eden kişi doğma büyüme bir reklamcı. O yüzden kulak verin!
Garip değil mi...
Reklamcılık yapmayan reklamcı, doktorluk yapmayan doktor gibi bi' şey.
Az da değil, 7 sene reklamcılık oku... Profesyonel yaşamında sadece reklamcılıkla uğraş; reklam ajansı kur... Moda, mücevher, konut, alışveriş merkezi, ofis, mobilya, içki, maden suyu, su, meyve suyu, aplikasyon, üniversite, hastane, süpermarket, otel, SPA, klinik, araç kiralama, kozmetik, belediye reklamları yaz ve tasarla... Hatta 7 ülkede Türkiye Cumhuriyeti reklamı yap ve hayattaki tek amacın reklamcılık yapmayan reklamcı olabilmek olsun. Kulağa şizofrenik geliyor değil mi?
Değil. Valla billa değil.
Bu işi yapanlar itiraf etmek istemiyor, fakat klasik reklamcılık bitiyor. Televizyonda, gazetede, dergide ve açık havada gördüğünüz, radyoda dinlediğiniz, internette tıkladığınız reklamlar yavaş yavaş tükeniyor.
Reklam yatırımları büyüyor, sen neden bahsediyorsun birader?
Dünya genelinde reklam yatırımlarının her yıl büyümesi sizi aldatmasın. Reklamların sayısı işe yaradıkları için değil; aksine eskisi kadar işe yaramadıkları için artıyor. Daha fazla reklam görmenizin tek sebebi, bir öncekilerin hedeflenen sonucu vermemesi.
Piyasa eskiye göre olağanüstü kalabalık. Tüketiciye bir günde dayatılan mesaj sayısı, 20 yıl öncenin neredeyse 100 katı. Mecra sayısı ne durumda desen... Oraya hiç girmeyelim derim. O kadar fazla ki kaç 1000 ile çarpmamız gerektiğinden emin değilim.
Fakat emin olduğum bir şey var... En sevdiğin dizinin en heyecanlı yerinde karşına çıkan ve poponu benimle sil diyen tuvalet kağıdı reklamından haz etmiyorsun. Internette hoşuna giden bir videoyu izlerken, sıkça reklamı geç butonuna basıyorsun. Zaman zaman boşver televizyonu, gel şu diziyi Netflix'ten reklamsız izleyelim diyorsun. Ha bir de haber okumaya çalışırken havalı efektlerle karşına dikilen ve ekranı boydan boya kaplayan davetsiz internet reklamlarından bıktın.
Dikkatini yakalamak, izletmek ya da okutmak, ikna etmek ve satmak eskisi kadar kolay değil. Hatta çok zor. Başarıya giden yol daha gösterişli, havalı ya da komik olmaya çalışmak değil. Madem TV eskisi gibi sonuç vermiyor, tüm parayı dijitale basalım da değil. İşe bir ünlü daha katalım ya da haydi ürünü şu çok sevilen blogger kızın eline tutuşturalım, fark etmiyormuş gibi çekelim de değil.
Demek ki biz reklamcılar, bir şeyleri... Belki de her şeyi değiştirmek zorundayız.
İşte bu yüzden reklamcılığın geleceği, bana göre daha basit ancak çok derin bir yerde. Ben buna deneyimsel pazarlama, yaptığım işe de marka tasarımcılığı diyorum.
Benim için reklamcılık çoktan bitti!
Buraya yazdığım hiçbir şey yeni değil. Son 10 yıldır aynı şeyleri söylüyorum. Israrla ve düzenli olarak tekrar ederek.
Reklamcı olarak başladığım meslek hayatımı, dünyanın sayılı marka tasarımcılarından biri olarak tamamlamak tek hayalim.
İşte bu nedenle benim işim reklam değil. Tek meşguliyetim, etkili markalar ve markalar için hayata karışan unutulmaz deneyimler tasarlamak.
Reklamı (hala) savunan, reklamcılık yapan ya da reklama milyonlar harcayan sevgili dostum...
Yazdıklarıma inan ya da inanma. Ancak bil ki... Sıra sana da gelecek!
コメント