top of page
  • Onur Y.

2021'in İlk ve En Büyük İş Sırrı

Yeni yılın ilk günü. Saat 04:10. Yılbaşı rüyası yaşayanlar uykuya geçmişken, sözüm 2021 hayalleri için düşünenlere. Uykusuz kalanlara. Yeni senede başınıza ne gelecek hızla ve dürüst bir biçimde anlatayım.


Evde olmamıza rağmen giyinildi, süslenildi. Normalden daha güzel sofralar kuruldu ve yemekler yendi. Hediyeler açıldı. O Ses Türkiye izlendi. Tombala ve diğer oyunlar oynandı. Sonra geri sayım... Aile fertleri arandı. Çok şükür 2020 bitti dendi. Yeni yıl dilekleri tutuldu.


Güzel. Umarım hayal ettiğiniz her şeyi gerçekleştirirsiniz. Türkiye uykuya geçmişken, sizin için gerçeklik kontrolü yapmama izin verin. Adım adım gidelim.


Toparlanacağız ama çabuk değil

Sene bitti diye yaşadıklarımızda ekonomik ya da sosyal olarak radikal bir değişim görmeyeceğiz. Virüs tüm hayatımızı olumsuz etkilemeye devam edecek. Ekonomik verilerin yönü yukarı dönmeyecek. Aşılama süreci ciddi bir zaman ve yatırım gerektirecek.


Sakın Polyanacılık oynamayın. Kendinizi ve sevdiklerinizi korumaya devam edin. Özenli ve dikkatli olun. Tasarrufu elden bırakmayın. Kriz yönetimini planınızı (umarım vardır) uygulamayı sürdürün.


Sene basit bir tarihtir

2021'nin 2020'den sadece tek bir farkı var: Sondaki sıfır gitti yerine 1 geldi. Bir sıfırdan büyüktür. Umutlu olabiliriz. Ama müzmin optimist olmanın alemi yok. Beklentilerinizi yükseltin. Moralinizi de. Yeni yılı başlangıç olarak görün. Ancak pozitivizmi abartmayın.


Makro ekonomik verilerde bizi zorlu bir yıl bekliyor. Sene değişti diye piyasalar değişmeyecek. İşsizlik sona ermeyecek. Küçülme sürecek. Hazırlıklı olun.


Baskı altında çökenlerden olmayın

Gençlerle konuşurken şunu çok duyuyorum: Bu dönem bula bula bizi buldu.

Bırakın bu işleri. Bizler şansı bir neslin fertleriyiz.

Bizim büyük büyük babalarımız Dünya Savaşları'nı gördü. Yeryüzünde atom bombası patladı. Taş taş üstünde kalmadı. İspanyol Gribi 18 ayda 50 milyon insanı öldürdü. Gerçek yokluğu ve zorluğu onlar yaşadı. Bizim yaşadıklarımız ve güçlük dediklerimiz solda sıfır kalır.

Kendinizi sarsın. Ayağa kalkın. Söylenmeyin. Zırlamayın.


İnsanların %90'u baskı altında çöker. Kabiliyetleri körelir. Korku hareketsizlik yaratır.

Oysa %10'u baskı altında yumuşamaz ya da kırılmaz. Aksine yetenekleri keskinleşir.

Kendinizi fiziksel ve mental olarak hazırlayın. Azınlıkta kalın.


Kriz fırsattır sözü gerçektir

Büyük işler ve girişimler hep kriz sonrası çıkmıştır. Dünya Savaşları, Büyük Buhran ve Büyük Finansal Kriz... Kriz her sektörü silkeler. Piyasada doğal seleksiyon olur. Kötü ürünler ve iyi yönetilmeyen şirketler elenir. Yeni işler için fırsat kapıları açılır. Bu dönemi böyle görün.


Kriz, toplumsal değişim yaratır. Öncelikler ve ihtiyaçlar değişir. Yeni ve gerçekten faydalı bir iş fikriniz varsa, yola çıkmak için en iyi zaman krizin içinde olduğunuz andır.


Ancak harekete geçmeniz gerekir. 04 Ocak Pazartesi gününü beklemeyin. Hemen şimdi harekete geçin. Elinizdekilerle yola çıkın. Şartların mükemmel olmasına gerek yok. Zaten uzun süre de olmayacak.


Tek başınızasınız

Size kimse yardım etmeyecek. Müdürünüz ya da yöneticiniz beyaz atlı prensiniz olmayacak. Kimse size haybeye akıl hocalığı yapmayacak. Bildiklerini öğretmeyecek.


Girişiminiz için yatırımcı arıyorsanız, büyük ihtimalle bulamayacaksınız. Özetle, tek başınızasınız. Ve her şeyi kendiniz yapmalısınız. Doğru bakış açısı geliştirirseniz, tek başına yürümenin şans olduğunu fark edebilirsiniz.


Yine değil yeni

Yine bir iş kuracaklar... Sakın yapmayın. Başlamayın. Tam anlamıyla yeni değilseniz, tek bir adım bile atmayın. Paranıza ve emeğinize yazık olur.


Ne yaparsanız yapın, sorun çözün. İlla dijital bir iş yapmanız gerekmez. Klasik bir ürünü veya tüketim şeklini alın, ters yüz edin. Daha iyi değil; daha farklı olmaya çalışın.


Marka olmayı unutun

Marka sebeptir, sonuç değil. Marka olmaya kafayı takarsanız sonunda batarsınız. Markanıza değil iş modelinize odaklanın. Özgün bir iş modeli yakalarsanız, yoldayken zaten markaya dönüşürsünüz.


Batacaksınız

Yeni girişimciler... Benden duymuş olmayın ama kuvvetle muhtemel başaramayacaksınız.

Forbes'un istatistiklerine göre dünya genelinde her yıl 100.346.978 girişim kuruluyor. Bunların 90.312.280'i yıl sonunu görmeden ölüyor. Yok oluyor. Yani yeni bir girişim olarak 2022'yi görme ihtimaliniz 10'da 1.


Bu arada birinci yılı atlatan 10 milyon girişimin sadece 1 milyonu başa baş noktasını yakalıyor. Yanlış anlamayın; para kazanmıyor. Başa baş hale geliyor. Yani her 100 girişimin sadece 1'i işletme olarak aylık masrafını çıkarabiliyor.


Hani şu... Milyar dolarlık şirket olacağız, Unicorn'uz biz hayali var ya... Onun verisi de 1 milyonda 1. Genele vurursanız 100 milyonda 1. Tek parmağınızı yukarı kaldırın, o işte.


Amacınız Zuckerberg olmaksa şansınız var... Fakat istatistiki olarak Milli Piyango'nun yılbaşı büyük ikramiyesini tam biletle kazanma şansınız daha fazla.


Yol çık ve bedel öde

Gençlerin girişimciliği konuşması ve tartışması güzel. Ancak bir noktada konuşmayı bırakıp yola çıkmak gerekir. Bu iş yolda olur; ekran başında değil.


Haftada 300 gençle görüşüyorum... Girişimci olmak isteyen çok. Ancak bedelini ödemeye razı olan çok yok. Gençliğin büyük kısmı, klasik başarı hikayelerinin sonucuna kilitlenmiş durumda. Oysa o sonuca giden yolda insan üstü çalışma, azim, metanet ve anormal bir sabır var. Biliyorum biliyorum diyorlar. Bilmek yetmez, anlaman ve uygulaman gerekir genç dostum.


2021, 20^nin ağır yükleriyle geldi. Onları şimdilik unutalım ve senin hatırın için 2021'in ilk gününü bembeyaz bir sayfa gibi görelim.


Uykusuz gecelere razı, bedel ödemeye hazır, mermi gibi enerjik, girişken gerçek bir girişimci adayı isen... Tamam. Haydi oyun başlasın.






1.853 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Pompa

bottom of page