Bugün sana mucizevi bir orandan söz edeceğim. Jeff Bezos onun büyüsünü anladı; Bill Gates sihri fark etti; Steve Jobs üstüne çok kafa yordu. Haydi bakalım, sıra sende.
Sana bir iyi bir de kötü haberim var. Önce hangisini duymak istersin?
İstatistiklere göre soruyu duyanların çoğunluğu önce kötü haber diyor. Sonradan gelecek iyi haber, kötüyü kapar beklentisi sanırım. Biz de olumsuzdan başlayalım...
İyi bir fikrin var. Kendine ve işine güveniyorsun. Girişimci olacak ve kendi hikayeni yazacaksın. Başarılı olma şansın, yani para kazanma ihtimalin %1.
Ben bu veriyi paylaştıkça felaket tellallığı yaptığımı düşünüyorlar. Aksine insanlara iyilik yapıyorum. Belki 5 kere yazdım, 50 kere söyledim ama tekrar edeyim...
Her yıl dünya genelinde 50 milyon yeni iş kuruluyor. Bu girişimlerin %90'ı yani 45 milyonu yıl sonunu göremeden kapanıyor. Geriye kalan 5 milyon işletmenin %90'ı zarar ediyor. Batmıyor ama sürünüyor. Az ya da çok, para kazanan girişim sayısı sadece 500.000. Oran yalnızca %1.
Şöyle anlatmak daha etkili: Yeni bir iş kurma isteğin mi var? Kafana kazı... %90 batacak, %99 ihtimalle de para kaybedeceksin.
%1 uğursuz mu acaba?
Aşağıdan bakarsan %1 berbat bir oran. Girişimciliği 100 kişi deniyor biri başarıyor. En zengin %1, geriye kalan %99'dan daha fazla bir zenginliği paylaşıyor. İyi bir üniversiteye girmek istiyorsun... Sınav sonucunda ancak %1'e girebilenler o okullara yerleşiyor.
%1 uğursuz, meymenetsiz, menhus, musibet, meşum, şom bir oran. Fırsatı bulmuşken, eş anlamlılar dağarcığımız da genişlesin.
Şimdi gelelim iyi habere... %1 nefis, pek hoş, çok güzel, müthiş bir matematik. Bakmasını bilirsen gerçekten öyle.
Kendine inan, %1 sen olabilirsin ajitasyonu yapmayacağım. %1'de olmak kan, ter, gözyaşıdır. Bedel ödemek gerekir. Öder misin ödeyebilir misin bilmem. %1 ile ilgili görmeni istediğim başka bir açı var.
%1 etkisi
Şimdi bir düşün... Sana hemen 10 kilo ver desem verebilir misin? Bence de.
Peki 1 kilo? Kafa salladığını görür gibiyim.
Farklı biri olman gerekiyor dostum. %99 değiş desem imkansız. %50 desek zor. %1 değişmeye ne dersin? Kolay dediğini duydum sanki.
Şimdi... Senede 40 kitap okumak, herkese zor gelebilir. Günde 20 sayfa okumak ise daha akla yatkındır. Bu arada günde 20 sayfa, senede yaklaşık 40 kitap eder. Her gün 2 km yürümek yılda 730 km yapar. Yine günde 20 TL biriktirmek sana bir yılda 7.300 TL kazandırır. Buna 15 yaşında başlayan biri, faizin de etkisi ile 25 yaşına girdiğinde kendine güzel bir ev alabilir. Sanırım mantığı anlamaya başladın. Finansta ve kişisel gelişimde bu sistemin adı %1 etkisidir.
Eğitimlerde ve konuşmalarımda soruyorum... Her gün %1 gelişmeyi başarabilirsen, bir yılda % kaç değişirsin? Kolaycılar %365 diyorlar hızla. Şüpheciler aynı cevabı vermek istiyor ama herhalde bu kadar basit değildir diyerek susuyor.
Her gün %1 değişmen, seni senede 3,65 kat değiştirmez. Doğru cevap 37 kattır. Yani %3.700. Çünkü bileşik faiz devreye girer. O küçücük %1'ler bir süre sonra geometrik büyüme yaratır. Tabi bu modelde asıl mesele devamlılıktır.
Ne var canım bunda... Alt tarafı %1 demek kolay.. 365 gün boyunca aralıksız %1'i yakalamak ise sağlam bir irade gerektirir.
Bruce Lee'nin harika bir sözü var. Aklımdan hiç çıkmaz. Şöyle diyor: "Bir günde 1.000 tekme atan kişiden korkma. 1.000 gün boyunca her gün 1 tekme atan kişiden kork!"
Her 100 girişimciden sadece 1'i başarılı olacak dedik ya... İşte o bu kişi.
Merhaba. Ben yazınıza bir yorum yapacağım. Bir örnek vermişsiniz, "15 yaşından itibaren para biriktiren birisi 25 yaşına geldiğinde faizin de etkisiyle ev alabilir" diye.
Ben burda bir durdum. Şimdi gelelim benim yorumuma, ben inançlı bir müslümanım ve bu yüzden faiz yazan yerde durdum. Çünkü malum, benim görüşümde faz haramdır. Peki, kime ne benim inancımdan? Tabii ki inancımı yazmak ya da faizden bahsettiğiniz için sizi eleştirmek değil amacım. Linkedin'de demişsiniz ya "binlerce kişi yazıyor ama kimse video çekmiyor diyenlere, binlerce kişi video çekiyor ama izleyen kaç kişi başarılı diyorum" diye, ben bu yorumumu bu bağlamda yazıyorum. Belki de okunmayan ya da etki yapmayan yazıların, yazarların unutulduğu nokta budur; "Uyumluluk!" belki de konu o kadar önemli o kadar önemlidir ancak kısa süreli…
her yazınızı not alıyor bu yolda yürümeye devam edeceğim ✨🙏