top of page
  • Onur Y.

Hak Ediş Faktörü

Girişimciliğin önündeki en büyük engeli sorun... %99 para yanıtını alırsınız. Değildir. Girişmenin önündeki en büyük engel girişimcidir. Fikrin, iş modelinin hepsinden önemlisi girişimcinin hak ediş faktörüdür. Gelin sermayeye farklı pencereden bakalım.



Mark Cuban adını belki duydunuz belki de duymadınız. Kendisi Amerikalı bir girişimci. Teknoloji odaklı yatırımlar yapan agresif ve hiperaktif bir iş insanı. Cuban 20 yılı aşkın süredir bu işte. İlk milyonunu teknolojiden kazandı. Hatta ilk milyarını da.


Milyoner olmak sizi varlıklı yapar. Milyarderlik ise ayrı bir ligtir. Sizi dünyanın en etkili insanları arasına sokar. Bilgiye ulaşımınız kolaylaşır, yatırım fırsatları herkesten önce sizin önünüze gelir, projelerinizi gerçekleştirmek için paranın yanında politik gücünüz de olur. Diğer yandan dünyanın en parlak zihinleri peşinizde dolaşır. Sizin için ve sizinle çalışmak için çaba gösterir. Milyonlar yok olup gidebilir ancak milyar USD'yi isteseniz de kaybetmeniz zordur.


Aynı zamanda Dallas Mavericks'in sahibi olan Mark oturduğu yerden para basabilir.


Etrafını her şeyin en iyisini bilen danışmanlarla çevirebilir. Şirketlerini kılını bile kıpırdatmadan yönetebilir. Ya da hiçbir iş yapmadan parasıyla oynayıp, varlığını artırabilir. Gel gelelim 63 yaşındaki girişimci Mark Cuban tam tersini düşünüyor.



Durumunu şöyle anlatıyor: "Teknoloji dünyanın en hızlı değişen endüstrisi. Bu işte ya değişime öncülük edersiniz ya da yok olup gidersiniz. Ben işimde sadece Apple, Google, Microsoft ya da Twitter ile yarışmıyorum. Afrika'nın ücra bir köşesinde parlak bir aplikasyon fikri olan 17 yaşındaki lise öğrencisi de benim rakibim. Durumumu korumak ve ileriye taşımak için kendimi geliştirmeyi sürdürmeliyim. Teknoloji işindeki herkesten daha fazla şey bilmeli, trendleri takip etmeli ve öğrenmeye devam etmeliyim.


İşte bu nedenle her gün ilk iş olarak ofisime kapanır en az 100 sayfa teknoloji okurum. Sadece benim için hazırlanmış raporlarla yetinmem. Bizzat merak eder, araştırır, inceler ve denerim. Dünyada yeterince kaybeden var. Benim onlardan biri olmaya niyetim yok!"


Mark Cuban'ın davranış şeklinin bilimsel bir adı var: Hak ediş faktörü.


Cuban bir mucit değil. İleri seviyede bir programcı ya da dahi bir bilgisayar mühendisi de değil. Müthiş bir eğitimi de yok. Ancak Mark bir teknoloji milyarderi. Çünkü O, hak ediş faktörünü her gün ileriye taşıyan çalışkan bir girişimci. Kazanmayı alışkanlık haline getirmiş bir adam. Ortada bir bahis varsa, tüm paranı gözün kapalı adına yatıracağın biri.


Warren Buffet, Bill Gates, Steve Jobs ya da Richard Branson... Dünyanın en varlıklı ve başarılı insanları Mark Cuban'la aynı şeyi düşünüyor ve ifade ediyor. Para kazanmak istiyorsanız onu hak etmelisiniz. Hak ediş faktörünüzü (deserve it factor) artırmak için çalışmalısınız.


Kapatırken sana iki sorum var. Yanıtlarken objektif ol ve kendine acıma.

Herhangi bir yarışta, mücadelede, oyunda her şeyi riske ettiğiniz bir bahiste kendine oynar mısın?

Son soru....


Yaşamda hayal ettiğin şeyleri gerçekten hak ediyor musun?

Hangi şehirde ne işle meşgul olursan ol, kendini çalışıp hak ediş faktörünü artırmak, girişimci için bir yol değil, tek yoldur. Mesele para yani başlangıç sermayesi değildir. Aslolan kişidir, girişimcidir.


Dünyanın yeni girişimcilere ihtiyacı yok. Her yıl 50 milyon yeni girişim kuruluyor zaten. Yeryüzünün hak ediş faktörünü artıran gözü karalara ihtiyacı var.


Talep var. Arz yok. Bilmem anlatabildim mi...




1.867 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page