Yaptığım işte marka olabilmek için, sosyal medyada çok fazla sayıda takipçim olmalı. Yanlış değil; ancak eksik.
Marka kişiye dönüşebilmek için tutkularımı takip etmeli, sevdiğim işi yapmalıyım. Yanlış değil; fakat yine eksik.
Alanımda fark yaratabilmek için, işimi benimle aynı titre sahip olan kişilerden daha iyi yapmalıyım. Yine yanlış değil. Tahmin edebileceğiniz gibi... Bir kısmı hala eksik.
Önce Eksikleri Tamamlayalım
Fazla sayıda takipçi sizi tanınır ve bilinir gösterir. İlgi duyulan bir kişi olduğunuzu kanıtlar. Ancak aslolan hem yüksek sayıda hem de sizi hedeflerinize taşıyacak doğru takipçilere sahip olmaktır.
Tutkularınızı takip eder, sevdiğiniz işi yaparsanız kendinizi çalışıyormuş gibi hissetmezsiniz. İş ve özel hayatınız bir olur, veriminiz artar. Başarınız da.
Ancak bu elmanın yarısıdır. Diğer yarıda ise eğitiminiz ve iş tecrübeniz yer alır. Hayvanlara tutkun bir avukat olmanız, işinizi bırakıp hayvan barınaklarında çalışmanızı gerektirmez. Olağanüstü bir ceza avukatı olarak önünüze gelen her davayı parçalar, nam salarsınız. Gün gelir, hayvan hakları için mesleki gücünüzü ve birikiminizi kullanır, markanıza sosyal bir yön eklersiniz. Farkınız perçinlenir.
İşinizde diğerlerinden iyiyseniz hem ünvan, hem ekstra hak hem de para kazanırsınız. Hakkınızı beklemez, söker alırsınız. Yine de başarılarınız belli bir çevrede kalır. Oysa başardıklarınızı doğru ton ve tarzda tanıtmak da başarı ister. İşte bunu herkes beceremez.
Marka Kişi Olmaya Hazırsanız, Başlayalım...
01. Google'ı açın. Adınızı soyadınızı yazın ve arayın. Bir sonraki adımda adınızı soyadınızı tırnak içerisine alın, aramayı tekrar edin.
Ne görüyorsunuz? Çıkan sonuçlar size mi ait... Yoksa aynı isimde başkalarına mı... Yazılar doğru mu, yerinde mi, eksiksiz mi?
Herhangi bir basın haberi ekrana geliyor mu? Katıldığınız bir program, yaptığınız bir konuşma, işinizi anlattığınız bir video?
Markanızı yaratmaz ve algınızı yönetmezseniz... Siz istemeseniz de hakkınızda farklı içerikler oluşur ve dijital dünyada iz bırakır. Amacınız bu izi hem belirgin kılmak hem de doğru yönde şekillendirmektir. Bilmeniz gereken en önemli şey budur.
02. Sosyal medya hesaplarınızı açın... Instagram ve Facebook profillerinizi gözden geçirin.
Fotoğraflarınız nasıl? Yaptığınız işe ve bireysel hedeflerinize uygun mu? Görselleriniz ciddi ve profesyonel bir şekilde algılanmanızı sağlıyor mu? Güven verici mi? Yakın çekim selfie'ler, dudak büzmeler, bikinili pozlar, gereğinden fazla bireysel anlar mevcut mu?
Sosyal medya hesaplarım sadece ailem ve yakın dostlarım için var diyebilirsiniz. Ancak kendinizi marka yapmak istiyorsanız, böyle bir dünya olmadığını bilmelisiniz.
Adı üzerinde sosyal medya, eğlenceli ve samimi içerikleri paylaşmak için doğdu. Fakat kısa bir süre içerisinde görüntülü CV platformlarına dönüştü. Pek çok CEO, insan kaynakları yöneticisi ya da departman sorumlusu artık özgeçmişinizden önce Instagram hesabınıza bakıyor. Burada bireysel marka hikayenizden izler arıyor.
03. GoDaddy'i açın, isim ve soyadınızdan oluşan domain size mi ait yoksa başkasına mı kontrol edin.
Zaten sizdeyse iyi haber. Çünkü ileride kişisel web siteniz üzerinden, marka fikrinizi ifade eden yazılar ve içerikler paylaşacaksınız. Burası iletişimizin karargahı haline gelecek.
Sizde değil başkasındaysa... İyi bir başlangıç değil. En azından .net ya da .org gibi alternatif uzantılara sahip olun. Sitenizi hızlı bir şekilde aktif hale getirmeseniz bile isminizin alan adını korumanız altına alın.
04. Sizi heyecanlandıran hedefleri düşünün. 20 tanesini arka arkaya yazın.
Listeye iyi bakın, düşünün ve 15 tanesinden vazgeçin. Sildikleriniz sizi asıl hedeflerinizden uzaklaştıracak ve vakit kaybettirecek amaçlardır. Elde kalan 5 taneyi sahiplenin ve hayallerinizin merkezi yapın. Diğerleri ile vakit kaybetmeyin.
05. Sizi tanımlayan 10 özelliği yazın.
Sıfatlardan yararlanın: Meraklı, yaratıcı, aykırı, kollektif, yardımsever, soyut düşünme becerisi yüksek gibi...
Bitti mi... Tamam. Öyleyse 3 tanesinden hızlıca vazgeçin. Üstünü çizin.
Şimdi 3'ünü daha silin. Elde kalan 4 özelliği iyice inceleyin.
Son olarak 3'ünden daha vazgeçin. Geriye sizi en iyi anlatan tek sıfatı bırakın. Bu kelime doğrudan marka fikriniz olmasa da, gelecekteki kişisel markalama çalışmalarınızın ana fikrini oluşturacak.
Kalan tek değer üzerine kafa yorun. Sizi iş ve iletişim hedeflerinize nasıl taşıyabileceği konusunda beyin jimnastiği yapın. Bu değeri güçlendirmek için neler yapabileceğinizi düşünün.
Kişi markası olmak uzun bir yol. En azından yola doğru çıkıyorsunuz!
Comments