- Sosyal medyada içerik paylaşarak, ünlü olacağım.
- Sonra?
- Sonra Influencer olarak para kazanacağım işte.
- Peki yaptığın işte, gerçekten iyi olacak mısın?
- Yahu ne iyisi... Meşhur olacağım diyorum işte.
Ahh güzel kardeşim! Keşke işler böyle dönse... Gel sana kişisel marka nasıl olunur anlatayım.
Influencer olmak... Meslek değil bir ünvan. Beceri mi, tartışılır. Sürdürülebilir mi? Kimse emin olamaz.
Yine de gençlere ne olmak istiyorsun diye sorun, büyük çoğunluğundan "Influencer" yanıtını alırsınız. Yanında bir de "Youtuber" cevabı gelir. Sebebi bellidir... Meşhur olmak, ünün getirdiği zevkleri yaşamak, kolay ve hızlı bir şekilde para kazanmak...
Kimseyi suçlamıyorum. Herkes Influencer olmak isteyebilir. Ancak bu denklemde atlanan bir şey var: Belli bir konuda yetenek sahibi olmak ve-veya herkesten farklı bir özellik geliştirmek.
Moda, stil, gastronomi, kişisel gelişim, psikoloji, astroloji... Bir alanda düşünce lideri olabilmek için, öncelikle o alanı herkesten iyi bilmelisin. Yani alanında bilgi lideri olmalısın. Ardından oyunu bozabilecek kadar cüretkar ve özgüvenli olman gerekir.
Influencer olmak isteyen milyonlarca kişi var. Olabilenlerin sayısı yüzbinlere düşüyor. Bu işten ciddi para kazananların sayısı ise belki binlerle ifade ediliyor. 1 milyonda 1.000'e girmek, yaptığın işin %1'inde olmak demek. Yani mesleki anlamda başarılı olma kuralından farksız bir denklem bu.
Şimdi Tiger Woods konuşsun!
#TigerWoods. Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi golf oyuncusu… Futbolda Ronaldo, Messi, Pele, Maradona neyse, Woods golfte onların toplamı.
Tiger Woods bu kadar iyi olmasına ve sürekli kazanmasına rağmen, oyun stilini 2 kez yeniledi. Sil baştan. Çünkü o rekabet etmiyordu. Yaratıyordu. İşte kişisel marka olmak budur. Mesele başkalarıyla değil, kendinle rekabet etmek ve temel becerini daima iyileştirmektir.
Yaptığın işte usta-çok iyi olmanın yolu 10.000 saat kuralıyla tanımlanır. İster yazı yaz, ister enstrüman çal, istersen futbol oyna... O işte konsantre 10.000 saat geçirmen seni ustalaştırır. 10.000 saati doldurmuş kişiler arasındaki farkın yarısını doğuştan gelen yetenek, kalanını ise düşünce yapısı belirler.
Tiger Woods eline golf sopasını aldığında 2 yaşındaydı. O yaşta TV'de bazı Talk Show'larda göründü ve yeteneklerini sergiledi. 3 yaşına geldiğinde sahaya inmişti. Yaşının ilerisinde vuruşlar yapabiliyordu.
1975 doğumlu Woods, 18 yaşına basana kadar günün yarısından fazlasını golf sahasında geçirdi. 10.000 saat kuralını muhtemelen 11 yaşına gelmeden tamamladı.
Profesyonel kariyeri boyunca 15 kez şampiyon oldu. Birincilik ödüllerinin yanına çok özel sponsorlukları ve iş anlaşmalarını ekledi. Kariyerini doğru yöneterek, yaklaşık 1 milyar dolarlık bir servet edindi.
Kendinle yarışmak
Bir işte meşhur ve zengin mi olmak istiyorsun...
Öncelikle o alanda üstün bir yetenek geliştirmelisin.
10.000 saat kuralına uyarak bulunduğun alanda ustalaşmalısın.
Doğal yetenek setinle uyumlu bir iş yapmalı, bu sete yeni beceriler eklemelisin.
Yetenekli olmak yetmez. Çalışmalısın. Kusursuz hale gelene kadar.
Çalışmak da yetmez, üstün bir düşünce yapısı geliştirmelisin.
Özdisiplin, azim, pozitif düşünce, mükemmellik tutkusu karakterinin ayrılmaz parçaları olmalı.
Tüm bunların üzerine süreklilik eklemelisin. Gerçek şampiyonlar sürekli en iyi olmayı becerenlerdir.
Üstteki liste sana uyuyorsa, evet... Influencer olabilir, üstelik kişisel markanı da inşa edebilirsin.
Unutmaman gereken bir şey var... Kişisel marka olmak meşhur olmak demek değildir. Kişisel marka olmak, çok takipçiye sahip olmak da değildir. Yeni bir ameliyat yöntemi geliştirmiş bir beyin cerrahı, sadece 1.000 kişilik bilim camiasında tanınarak kişisel marka olabilir. Mesele tanınırlık değil, saygınlıktır. Kilit tümleç işinde iyi değil çok iyi olmaktır.
Tiger Woods yaptığı işte en iyiydi. Dünyadaki tüm golf sahalarında şampiyon oldu. Üstelik bu işi o kadar kolay gösteriyordu ki, dünya golf birliği Woods yüzünden oyunu değiştirmeye, sahaları yeniden tasarlamaya karar verdi.
Gurura baksana... O kadar iyi bir forvetsin ki, FIFA senin yüzünden futbol kalelerini küçültmeye karar veriyor. Bunun gibi bir şey...
"Tiger-proofing" terimi, Tiger Woods'ın olağanüstü oyun becerileri ve başarılarından sonra golf sahalarının değiştirilerek daha zor hale getirilmesi anlamına geliyor. Tiger Woods, golf tarihindeki en dominant oyunculardan biri olduğunda düşünüp karar verdiler: Onun yeteneklerine meydan okumak için saha tasarımlarını baştan yapalım.
Bir golf sahasının "Tiger-proofing" olarak adlandırılması, genellikle çeşitli değişikliklerle sahanın daha zor hale getirilmesini ifade eder. Bu değişiklikler arasında daha uzun tee bölgeleri, daha sıkı fairway'ler, daha zorlu yeşil düzenlemeleri, engellerin (su, kum, ağaçlar vb.) eklenmesi veya düzenlenmesi gibi unsurlar yer alır. Bu tür değişiklikler, Tiger Woods gibi yetenekli oyuncuların sahaları kolayca aşmasını engellemeyi amaçlar.
Bir kapanış sorusu... Tiger Woods bu seviyeye nasıl geldi?
Woods, sürekli birinci olan tartışmasız şampiyon olarak, onu takip eden 2., 3. ve 4. sıradaki oyuncuların toplamından daha iyiydi. Hiç bir şey yapmadan birinci olmaya devam edebilirdi. Ancak o farklı bir yolu seçerek, alışılmış oyununu 2 kez değiştirdi. Üstelik bunu kaybederken değil, zirvedeyken yaptı. Tiger Woods, diğer golf oyuncularıya değil, kendiyle rekabet ediyordu. Rakiplerini değil, yaratmayı ve yeni yollar icat etmeyi düşünüyordu.
İşte bana göre bu düşünce yapısı, kişisel marka olmanın doruk noktasıdır. Kendini aşmak için çalışan kişi, başkalarını düşünmek zorunda kalmaz.
Son sözü, Tiger'ın iyi 10 vuruşuyla söyleyelim...