Değilse konuşalım. Hazırsa ne yaptığınız bilelim paylaşalım. İkinci dalga yoksa ve olmayacaksa, ne güzel. Susalım ve oturalım.
Geriye ket vurma savunma mekanizması bir tek insanda var. Kötü olayları unutmaya meyilliyiz. Oysa Covid-19'un iş dünyasındaki etkilerini daha sık konuşmalı, yaşananları hatırlamalı ve ders çıkarmalıyız.
Maalesef bunu yapan az. Reytingi de yok. Aksine bir şey olmamış gibi yaşamak makbul son günlerde. Ben konuşup Nisan-Mayıs'ı deştikçe korkutucu hatta belki de antipatik oluyorum. Umrumda değil açıkçası. Dibine kadar gerçekleri konuşmaktan, riskleri göstermekten, arkadaşım kendine gel toparlan... Hizaya geç ve önlem al demekten memnunum.
Geçtiğimiz günlerde Linkedin üzerinde bir anket yaptım Bu arada hesabımı takip etmeyenler için buraya bağlantı bırakıyorum. Linke basan ve içerikleri inceleyen pişman olmaz. Karlı çıkar.
Anketin tek sorusu şuydu... İKİNCİ DALGAYA MARKANIZ HAZIR MI?
Kısa girişi de şöyle... İKİNCİ DALGA GELİRSE VE HİÇ İSTEMESEK DE...
Sokağa çıkma kısıtlamaları başlarsa, lokasyon bazlı seyahat yasakları gelirse, fazla sayıda kişi ağırlayan belli işletmeler limitlenirse, Nisan'a dönmesek de yarısını bile tekrar yaşarsak... İşiniz ve markanız nasıl bir durumla karşılaşır?
Anketin 4 cevap şıkkı var:
HAZIRLIKLIYIZ ÇOK ETKİLENMEYİZ
DARBE YERİZ BÜYÜK KAYIP OLUR
2. DALGADAN ÇIKAMAYABİLİRİZ
İKİNCİ DALGA BENCE GELMEZ
Bir gün dolmadan 250 cevap aldım. Genel seyir için yeterli bir örneklem sayısı. Katılım artar ama yüzdeler çok oynamaz.
Darbe yeriz ve büyük kayıp olur diyenler ile 2. dalgadan çıkamayabiliriz diyenlerin toplam oranı %60. Yani durum ortalamada negatif.
İkinci dalga bence gelmez diyenler %13. Yaklaşık olarak 30 kişi. Bu arkadaşların Malta'da yaşadıklarını düşünüyorum. Eğer ikinci dalga gelmez, çünkü zaten hala dalganın içindeyiz; boyu da giderek büyüyor demek istedilerse sözümü geri alırım.
7 Ağustos itibarıyla dünya genelinde yeni vaka sayısı 280.000. Kendimizi eve kapayıp endişeden tırnaklarımızı yediğimiz dönemdeki günlük sayının 3 katı. Yani rekorlara devam. Fakat dünya ölen ölür, kalan sağlar bizimdir modunda. Buna alışmaya başladık.
Hazırlıklıyız çok etkilenmeyiz diyenler ise %27. Az bir oran değil. Eğer gerçekten hazırlarsa, hatta yazılı bir kriz yönetimi planları varsa sevindirici. Hazırlıklarını duymak isterim. Duyalım ki paylaşalım. Paylaşalım ki hazırlıklı olmak isteyenlere ilham verelim.
Ne hazırlık yaptınız yazsanıza dedim yorumlarda. Henüz bir cevap alamadım. Yarısının kuru sıkı olduğunu düşünüyorum. Yanılırsam üzülmem; sevinirim.
Bir arkadaş da "Kasım'da Moderna'nın 3.faz testleri bitince aşı açıklanacak. Yani 2.dalga gelmeyecek" demiş. Moderna yeni nesil bir sağlık şirketi. Arkasında Bill Gates var. Bunu yazan kişi de Gates'in amca oğlu herhalde.
Biri aşı yapacak ise bu Moderna olabilir elbette. Ancak Kasım fazlasıyla iyimser bir tahmin. Diğer yandan ben bize aşı değil, ilaç gerekli diye düşünüyorum. Domuz Gribi'nin aşısı yok. Grip aşısı olasanız bile kapıyorsunuz. İçiyorsunuz Enfluvir'i iyileşiyorsunuz. Teknik bilgim yok ama neden ilaç-tedaviyi aşı kadar konuşmuyoruz anlayabilmiş değilim.
Yazının asıl konusuna dönelim ve hazır olanların hangi önlemleri almış olduklarıyla ilgili tahmin yürütelim. Kanımca şunları yaptılar...
Ofiste, üretim alanlarında ve sahada maksimum güvenlik önlemi aldılar. Ne diyoruz... Önce ekip.
İşleri sahada bile olsa minimum temasla ilerliyorlar. Bunun bir yolunu buldular.
Kısmen uzaktan kısmen ofisten çalışıyorlar. Hibrit modele geçtiler.
Kendi önlem mekanizmalarını tedarikçilerinde ve iş ortaklarında da uyguluyorlar. Takip ve denetimde oldukça ciddi ve sistematikler.
İç ve dış iletişim kanalları açık. Şeffaf ve düzenli bir diyalog içindeler. Bir arada değiller ancak eskisinden daha sık temastalar.
En kötü senaryoyu düşündüler. Buna göre bir kriz planı hazırladılar. Ancak iyi olacağını düşünüyorlar. Ekiplerini motive ve moralli tutmak için çaba harcıyorlar.
Masraflarını kıstılar. Nakit akışını düzenlediler. Ödeme vadelerini açtılar. Ancak işbirlikçilerini zor durumda bırakmıyorlar. İlişkileri net ve açık.
Maliyetler üzerine çalıştılar. Kaliteden ödün vermeden ayarlamalar yaptılar.
Uygun maliyetli finansman yarattılar. Durgunluk için yedek akçe ürettiler. Bir köşede duruyor.
Dijital dönüşüme kafa yoruyorlar. Online satış ve dağıtıma yatırım yapıyorlar.
Sosyal medyada daha aktifler. Dengeli ve mantıklı, marka fikri temelli içerik üretiyorlar.
İlave küçülme planları hazır. O gün gelirse ne yapacaklarını biliyorlar.
Zamansız ve riskli yatırımlardan uzak duruyorlar. Yeni projeleri bir süreliğine askıya aldılar.
Ancak diğer yandan Covid sonrası dünya düzeni üzerine çalışıyor; değişen tüketim eğilimleri cevap verecek projeler üzerine kafa yoruyorlar.
Hazırız diyen %30 bu adımların kaçını uyguladı bilemem. Umarım hepsini.
Üniversitede bir arkadaşımız vardı. Bir program yapmak istediğimizde müsait misin derdik... Ben her zaman müsaitim derdi. Hazır mısın diye sorardık... Hep hazırım diye cevaplardı.
Ona benzemez inşallah.
Comments